İnsan var olduğundan itibaren oyun hep var, oyuncak da. Oyunların kuralları, oyuncakların biçim ve içerikleri değilse de eğer bir çocuktan söz ediyorsak oyun ve oyuncak olmadan onu var edemeyiz. Günümüzde hala birçok insan oyuncakları bir lüks ya da eğlence aracı olarak görse de çocuk için beslenme hatta nefes alıp verme kadar hayati bir ihtiyaç. Uzmanlar bir çocuğun hayatından oyun ve oyuncaklar çıkarıldığında sağlıksız bir gelişim sürecin kaçınılmaz olduğunu verilerle ortaya koymuş durumda.
Oyuncaklar, çocukları, uçsuz bucaksız hayal dünyalarına taşıyan bir köprü. Onların düş kurma aracı. Küçücük bir bebek ya da bir yap-boz oyunu ile çocuklar bir dünya kuruyor. Bu dünya onların fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimini inşa ediyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen “Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 31. Maddesi 1. Fıkrasında ' Taraf devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlencede (etkinliklerinde) bulunma, kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkı tanırlar.“ Unutulmamalıdır ki oyun çocuğun temel bir hakkıdır.
Oyun ve Oyuncak Çocuğa Ne Kazandırır?
• Büyüme hormonunu arttırır. • El-göz koordinasyonlarını geliştirerek psikomotor becerilerini geliştirir. • Çocuk, oyun ve oyuncak ile birlikte sosyal çevreyi tanım birey olduğunu far keder. • Cinsel kimliğin kazanılmasında, oyun ve oyuncaklar ciddi bir rol üstlenir. • Problem çözme yeteneğini, başkalarının hak ve özgürlüklerine saygı duymayı öğrenir. • Liderlik vasıfları gelişirken paylaşmayı oyun ve oyuncaklar aracılığı ile kavrar. • Kazanmayı, kaybetmeyi, özgürlük alanının belirlenmesini fark eder. • Çocuk, zekasını nasıl kullanacağını oyun ve oyuncaklar aracılığı ile öğrenir. • Dünyayı keşfeder, mantıklı düşünmeyi ve doğru seçimler yapma becerisini kazanır. • Çocukların yetişkinlik dönemlerinde depresyon yaşama olasılıklarını düşürür. • Çocuğun karar verme, yorumlama ve analiz etme yetilerini geliştirir.